Fenerbahçe voleybol takımımızda 2009-2010 ve 2010-2011 sezonlarında forma giyen ve geçtiğimiz senelerde emekli olan Natasa Osmokrovic ile bir röportaj gerçekleştirdik. Fenerbahçe Kadın Voleybol Taraftar Platformu olarak 9. yaşımızı kutladığımız günde bu röportajı sizinle buluşturmaktan kıvanç duyuyoruz. Umarız bu röportajtan memnun kalırsınız. Bir nebze de olsa özlem giderirsiniz.
1-Uzun yıllar İtalya’da oynadıktan sonra Fenerbahçe’ye transferindeki etkenler nelerdi?
Bir değişiklik yapma ve yeni deneyimler kazanma vaktinin geldiğini düşündüm. Ayrıca bana önerilen kontrat da çok iyiydi.
2- Taraftarlarımız arasında ismin söylendiğinde birçok kişinin aklına ilk olarak Cannes maçında yaptığın o efsane blok gelmekte. Peki senin Fenerbahçe’de unutamadığın maç ve aldığın sayı hangileridir?
O bloğu hala hatırlıyorum o finali hatırlıyorum, Fenerbahçe ile oynadığım favori maçlarımdan biriydi. Fener ile ilk sezonumu çok seviyorum, kalbimde çok özel bir yeri var. O sezon tam anlamıyla saf spor adrenalini doluydu. Fener taraftarı bana kendimi farklı hissettirecek şeyler verdi.
Vakıfbank’a karşı oynadığımız bütün maçları hatırlıyorum
3- Fenerbahçeli taraftarlar tarafından çok seviliyorsun 2 yıl oynamana rağmen efsane olarak anılıyorsun. Bunun sebebinin ne olduğunu düşünüyorsun?
Taraftarların beni ve benim oyunumu kabul etmesinden son derece mutluyum ve gururluyum.
Kalpten ve yaratıcı oynadığınızda, kendinizi oyununuzla ifade edebildiğinizde, nasıl bir kişiliğe sahip olduğunuzu gösterdiğinizde ve sadece kendiniz için değil takım için oynadığınızda insanların sizi unutmadığını düşünüyorum. Bilmiyorum, belki de insanlar bu yüzden sevmişlerdir
Ve Cannes’ teki o özel blok için.. onu özel olarak konuştuk zaten
4- Biz de dahil olmak üzere birçok taraftarımız senin 2012 yılında takımımızdan ayrılacağını düşünmüyorduk, peki bu süreç nasıl gerçekleşti, neden takımımızdan ayrıldın?
Ben de Fenerbahçe’den 2 yıl sonra ayrılacağımı düşünmüyordum. Dürüst olmak gerekirse, ikinci sezon kolay değildi. Koçla bazı problemlerim vardı ve mutsuz olmayı beklemiyordum. Mutsuz olduğumda da mutlu olduğum gibi oynayamadım.
Takım menajerimle ilgili sorunlarım vardı. Ve en sonunda Rabita’dan bir kontrat teklifi aldım ve sadece süreci takip ettim. Doğruyu söylemem gerekiyor ki, bir sezon sonra Şampiyonlar Ligi’ nde Fenerbahçe’ye karşı oynarken büyük içsel problemlerim vardı
5- Türkiye beklentilerine göre nasıldı? İstanbul’da yaşamak zor muydu?
Benim beklentilerim olmamıştı, İstanbul’a aşık oldum ve kariyerimin en iyi dönemlerinden birini geçirdim. Birçok takım ve ülke değiştirdim, sonuçta çevre değiştirmeye alışıyorsunuz ve Türkiye benim için büyük bir sürprizdi. Halen İstanbul’a geliyorum ve bu büyük, güzel şehirde güzel insanlarla zaman geçirmeyi seviyorum.
6- Voleybol oynamadığın zamanlarda yapmaktan hoşlandığın aktiviteler nelerdi?
Seyahat etmesini seviyorum, şu anda zamanımı annemle geçiriyorum ve bu iyi bir dönem. Kariyerim devam ederken zamanım olmadığından keşfedemediğim yeni becerileri kazanmaya çalışıyorum.
7- Bugün Fenerbahçe Kulüp yetkilileri size gelse ve Fenerbahçe’nin Kadın Voleybol takımının herhangi bir biriminde yönetici olarak görev yapmanızı istese buna cevabınız ne olurdu?
Teşekkürler ama hayır
8- Rabita Bakü forması ile Fenerbahçe’ye karşı oynarken neler hissettin?
Bu zor bir soru benim için oynaması çok zordu, sonunda zorlukla üstesinden geldiğim içsel bir mücadelem vardı. Fener’e karşı oynarken üzgün olsam bile sonuçta profesyoneldim ve farklı durumların üstesinden gelmeye hazırlıklıydım.
9- Oynadığın takımlarda 13 numaralı formayı tercih ettin, 13 numara senin için neden bu kadar değerliydi?
Oğlumun doğum günü 13’ünde, o doğduğundan beri sırtımda 13 numarayı taşıyorum.
10- Voleybol ile tanışman nasıl oldu? Voleybol sporunu yapmasaydın hangi mesleği yapmak isterdin?
Annem beni ve erkek kardeşimi voleybol okuluna gönderdi ve beraber voleybol oynamaya başladık. Ben ondan sonra devam ettim
Eğer voleybol oynamasaydım, büyük ihtimalle başka bir sporun oyuncusu olurdum. Spor yapmak benim kaderimde vardı. Başka hiçbir şey ilgimi çekmedi.
11- Voleybolun sana kazandırdığı en güzel şey nedir?
Asla vazgeçmemek, yenilgiden sonra her zaman ayağa kalkmak, yenilgiyi kabul etmemenin seni daha güçlü yapması, uyum, çok fazla seyahat etmek ve yeni kültürleri tanımak, yeni insanlarla tanışmak ayrıca voleybol bana doğru arkadaşların çok önemli olduğunun farkındalığını öğretti (oynarken hiç yoktu). Voleybol bana çok farklı şeyler verdi, hayatımın her zaman hatırlayacağım iyi bir dönemiydi.
12- Voleybol hayatında Üst düzey bir kariyer geçirdin, peki Genç oyunculara verebileceğin tavsiyelerin var mı?
Hmm, söylemesi zor. Üst düzey bir oyun her zaman istenir, özellikle üst düzey seviyede kalmayı planlıyorsanız. Yükselmesi kolay olabilir, ancak o seviyede kalmak zordur. Hayatınızda çok ama çok fazla feragat etmeniz gereken şeyler olur. Ancak bunun üzerine tüm kalbinizle gidin, size neler kazandırdığını göreceksiniz, kararlı olun ve oyun olarak her zaman en iyisini verin; daha iyisini ya da azını değil.
13- Kariyerin boyunca Kendine rol model aldığın bir oyuncu var mıydı? En çok hangi oyuncuyla beraber oynamak isterdin?
Kendime oyun olarak örnek aldığım bir voleybol oyuncusu yoktu. Bir tane rol modelim vardı, parkedeki karakterini çok sevdiğim ve beraber de oynadığım oyuncu, Irina Kirilova.
14- Şuanda aktif voleybol oynayan oyunculardan kimi beğeniyorsun. Kendi tarzına yakın bulduğun bir isim var mı?
Şu anda ve kariyerimi bitirdiğimden beri belki birkaç maç seyretmişimdir. Eşimin kondisyoner olduğu Dinamo Moskova’ nın birkaç maçını izlemişimdir.
Yeni jenerasyon geldi ama takip etmiyorum. Üzgünüm
15- Voleybol kariyerin boyunca unutamadığın anın neydi? En büyük hayalini gerçekleştirebildin mi?
İyi ve kötü unutamadığım birçok an var, En büyük hayalim Şampiyonlar Ligi’ ni kazanmaktı, ne yazık ki gerçekleşmedi. Ancak bunun için üzülmüyorum. Parkede her zaman en iyisini verdim ve bu benim için tatmin ediciydi, çünkü her ne kadar, kaç defa bu ligi oynamış olsam da hayalimin içindeki bir sürü faktörü telafi etmek imkansızdı. Ancak beklemediğim bir şey oldu, bu benim hayalim değildi ve 2012/13 sezonunda Rabita Bakü ile Dünya Kulüpler Şampiyonasında aldığım 4 kişisel ödül kararlılığım ve özverim için büyük bir onaydı.
16- Voleybol için gittiğin en etkileyici yer neresi ve nedeni nedir?
Bu cevap veremeyeceğim bir soru, yaşadığım yerler çok özeldi ve karşılaştırması imkansız. Ziyaret ettiğim her yer bana özel ve farklı şeyler kattı. Bu da benim kariyerimin ve bu tarz bir hayatın güzelliği.
17- Voleyboldan başka neler yapmaktan zevk alırsın?
Seyahat, okumak, dans etmek, meditasyon, iç dizayn.
18- Fenerbahçe artık maçlarını kendi salonu olan Metro Enerji Spor Salonu’nda oynuyor. Salonumuzda zaman zaman parke zemin, zaman zaman ise taraflex (sentetik) zemin kullanılıyor. Kariyerin boyunca birçok salonda voleybol oynamış birisi olarak sen hangi zemini neden tercih ederdin? (İletişime geçtiğimizde henüz bu sezon için Burhan Felek’te oynayacağımız açıklanmamıştı)
Fenerbahçe’ nin yeni salonunu henüz ziyaret etmedim, bir gün gelmeyi isterim
Gençken parke zeminde oynamayı severdim, fakat zamanla bu zeminlerin kondisyonları iyi olmamaya başladı. Taraflex zemini sevdim, bu zeminde defans yapması ve topu atması güzel. Tabii ki doğru bir teknik kullanarak
19- Şuanda Fenerbahçe’nin maçlarını takip edebiliyor musunuz?
Hayır, zamanım yok.
20- Voleybolu bıraktıktan sonraki yaşamı nasıl geçiriyorsun, neler yapıyorsun?
Yapmak istediğim her şey için zamanım yok
Zamanımın hepsi annemle ve çocuklarımla beraber geçiyor, Marcus adında 16 yaşında bir oğlum ve 4 yaşında kızım var. Spiritüaliteyi, dans etmeyi, farklı atölyeleri ziyaret etmeyi ve içsel benliğimi büyütmeyi severim.
21- Bize biraz ailenden bahseder misin? Mesela Ailenizde başka sporla ilgilenen var mı?
Ailem bir tür spor ailesidir. Eşim kadın voleyboldaki en iyi kondisyon antrenörlerinden biridir ancak şimdilik sadece kadın voleybolda. Ama eğer başka bir spor dalında denerse başarılı olacağına inanıyorum. Kendisi eski hentbol oyuncusudur. Marcus farklı spor dallarını deneyimledi, ancak şu anda spor için treni kaçırdı. En gencimiz ise spor için çok küçük, şimdilik sadece çocuk bahçesinde oynuyor
22- Başka ülke vatandaşlıklarınız var mı?
Hayır
23- Bir lakabınız var mı?
Nati
24- Birçok taraftar sizinle iletişim kurmak istiyor neden instagram, twitter veya facebook gibi bir sosyal medya hesabı açmıyorsunuz?
Ohh, Bunu bilmiyordum! Özel bir facebook hesabım var, Twitter ve Instagram’da yokum ama bir gün hesap açacağım benimle iletişim kurabileceğiniz tek yol var, o da kişisel internet sitem www.natiosmokrovic.com .
25- Sizin EN’leriniz Nelerdir?
a) En sevdiğiniz yemek: Vejeteryanım, vegan yemeklere bayılırım
b) En sevdiğiniz tatlı: Tiramisu
c) En sevdiğiniz içecek: Su
d) En sevdiğiniz şarkıcı: Favorim yok, çoğunu severim
e) En sevdiğiniz şarkı: Favorim yok
f) En sevdiğiniz huyunuz: Meditasyon
g) En sevdiğiniz renk: Pembe
h) En sevdiğiniz yazar: Adrian P.Kezele
i) En sevdiğiniz kitap: Kitap ayırmam
j) Uğurlu sayınız: 13
k) Uğurlu gününüz: Hayatta olduğum her gün
l) Uğurlu eşyanız: Yok
m) Hobileriniz nelerdir? Dans etmek
n) Fobileriniz nelerdir? Fobim yok
o) Hayvan besliyor musunuz? Evet, hayvanları çok severim. Ölmekten kurtardığım siyah bir kedi besliyorum
p) En güzel yaptığınız yemek nedir? Aslında yemek yapmayı sevmiyorum, özellikle her gün. Ancak yemek yaptığım zaman büyük bir özenle yapıyorum, ne yaptığım fark etmez hepsi çok güzel olur
27- Sizi seven ve sizden haber almak isteyen taraftarlarımıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Bana gösterdiğiniz sevgi ve dikkat için çok teşekkür ederim ve hala beni merak ediyor olmanız çok güzel. Sizlerle iletişimde olmaktan ve sorularınızı cevaplamaktan memnun olurum.
Bonus Soru: Kolundaki gül dövmesinin bir anlamı var mı? Bu dövmeyi kaç yaşında yaptırdın?
İlk dövmemi 19-20 yaşımdayken yaptırdım (tam olarak hatırlamıyorum), sizin sorduğunuz gül dövmesi de ilk yaptırdığım dövme Gülleri sevin..
Bir Anekdot:
Natasa Osmakrovic’in bizlerin kalbinde her zaman ayrı bir yeri vardır. Kendisine takımdan ayrılacağını bilmeden son senesinin sondan önceki maçında Facebook sayfamızdaki üyelerimizin katılımıyla yaptığımız bir Dvd hazırlayıp kendisine vermiştik, Kendisi de bıkmadan fotoğraflarını bize imzalamış ve bu fotoğrafları bu etkinliğe katılan bazı üyelerimize hediye etmiştik.
Bu tarihten sonra Nati kulübümüzden ayrılmış ve yaklaşık 7 ay sonra Rabita Bakü forması altında Şampiyonlar Ligi maçında Fenerbahçe ile karşılaşmak için Türkiye’ye geldiğinde ise kendisine bir plaket vermiştik. Buradaki kısa sohbetimizde kendisi hazırladığımız Dvd’yi çok beğendiğini, birazda kulübümüzle ayrılık aşamasında olduğu için çok duygulanarak epey ağladığını ve bu hediyemizi evinin kupa/madalya büfesinin en önüne koyduğunu belirterek çok teşekkür etmişti.
Natasa Osmokrovic’le iletişim kurmamızda bizlere yardımcı olan Sn. Aylin Öztürk’e Teşekkürlerimizi Sunarız.
İlerleyen zamanda yeni röportajlarımızı kaçırmamak için sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın.
05.12.2018
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Nati Yagmur (1)
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Nati Yagmur (3)
- Nati Yagmur (2)
- Natasa Osmokrovic
- Nati veda turu (3)
- Nati veda turu (2)
- Nati veda turu (1)
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Natasa Osmokrovic
- Nati – Alex
- Nati – Eda
- Nati – Kasia
- Nati – Kasia
- Nati – Kasia
- Nati – Eda
- Nati – Kasia
- Nati – Kasia
- Nati – Kasia
- Nati – Kasia
- Nati – Eda
- Sokolova – Nati
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.